![]() |
Tweet |
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bilecik’in Osmaneli ilçesinde bir çelik fabrikasının katılmak üzere kentte geldi. Bakan Kacır burada yaptığı konuşmada, "Bir medeniyetin doğuşunun sembol şehri Bilecik, köklü tarihi ile gönlümüzde ayrı bir yere sahip. İstiklal ve istikbal yolculuğumuzun filizlendiği, ecdat yadigarımız Bilecik’te 150 milyon avroluk yatırımla hayata geçirilen bu tesisisin Bilecik’e, bölgemize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Türkiye olarak son 23 yılda yatırımda, istihdamda, üretimde, ihracat ve kalkınmada büyük hamleler gerçekleştirdik. Siyasi ve ekonomik istikrar ile beraber hemen her alanda tarihi kazanımlar elde ettik. Türkiye gibi kıymetli bir cevheri, adeta bir nakış misali titizlikle işleyerek asırlık başarı hikayelerine imza attık. 23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız; gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim kabiliyetimiz ve lojistik avantajlarımızla 270 milyar dolara çıktı. Milli gelirimiz 1,5 trilyon dolara, kişi başı gelirimiz ise 17 bin dolar yaklaştı. Şoklara karşı dirençli ve istikrarlı büyüyen ekonomimizle, sürekli güncellediğimiz programlarımız ve üretim kabiliyetlerimizle küresel tedarik zincirlerinin kalbindeyiz. Bu zincirin sürdürülebilirliğini sağlamak, kritik halkaları sürekli olarak beslemek bizim önceliğimizdir. İnşaat, otomotiv, makine, beyaz eşya, enerji ve savunma gibi kritik sektörlerde üretimde sürekliliğin, tedarikte güvenliğin teminatı çelik sektörümüz; yüksek katma değer, nitelikli istihdam ve ihracata yaptığı katkıyla ’Güçlü sanayi, güçlü Türkiye’ vizyonumuzun belkemiğidir. Sanayi de son 23 yılda yakaladığımız büyük hamleyle uyumlu şekilde sektörümüz; kurulu kapasitesini büyüten, üretim hacmini artıran ve ürün kalitesini dünya standartlarının üzerine taşıyan performansıyla, küresel pazarlarda söz sahibi bir konuma erişti" dedi.
"Çelik üretiminde bu yıl itibarıyla Avrupa’da birinci dünyada 7’inci büyük üreticiyiz"
Bakan Kacır konuşmasının devamında, "İhracatta yakaladığımız başarıyı, bu yıl da güçlü bir ivmeyle sürdürüyoruz. Sektörümüz, yılın ilk dokuz ayında 12,5 milyar dolarlık ihracata ulaştı. Ülkemizin en fazla ihracat yapan ilk beş sektörü arasındaki yerini pekiştirdi. Elbette bizim için üretim ve ihracat rakamları kadar, uzun vadeli rekabet gücümüzün anahtarı olan ürün gamının sürekli genişlemesi de hayati öneme sahip. Bugün, sıcak haddelenmiş vasıflı çeliklerden soğuk işlenmiş ve galvanizli saclara, yüzeyi işlenmiş ve kaplanmış parçalara uzanan, farklı sahalarda ihtiyaç duyulan özel çelik bileşenlerini yerli ve millî imkânlarla üretebilen bir Türk çelik sanayi var. Bu ivme, nitelikli insan kaynağımızın emeği, üretim gücümüz ve yerli-millî irademiz sayesinde, daha da güçlenecek. Çelik sektörü başta olmak üzere, metal sanayimizin tüm kollarının rekabetçiliğini ve verimliliğini artıracak adımları atmakta kararlıyız. Sektörümüzü doğrudan ya da dolaylı etkileyebilecek küresel trendleri ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Sürdürülebilirlik, süreklilik, dijital dönüşüm ve yeşil üretim, enerji maliyetleri, verimlilik gibi hususların çelik sektöründe uzun vadeli başarının belirleyicisi olacağını biliyoruz. Temiz üretimin ön plana çıkmasıyla beraber, sizlerin de yakından deneyimlediği üzere, iklim değişikliği ile mücadele politikaları tüm ülkelerde hız kazanıyor. İklim değişikliğinin sanayi ve teknoloji politikalarıyla bağlantısı giderek güçleniyor. Özellikle de en büyük ticaret ortağımız Avrupa Birliğinin Sınırda Karbon Düzenleme mekanizmasıyla birlikte demir-çelik, çimento gibi sera gazı salınımı yoğun sektörlerde oyunun kuralları adeta yeniden yazılıyor" dedi.
"Bizler bu ülkenin büyümesine, kalkınmasına omuz veren, yükümüzü paylaşan her bir yatırımın yanında olmaya devam edeceğiz"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır,, hazırladıkları Demir Çelik Sektörü Düşük Karbonlu Yol Haritası’yla sektörde mevcut tesislerin modernizasyonu, yeni kapasitelerin yenilenebilir enerji ile entegrasyonu ve atık ısı geri kazanımı gibi çözümlerle karbonsuzlaştırılması için 2053 yılına kadar 31 milyar dolardan fazla yatırım ihtiyacı öngördüklerini söyledi. Bakan Kacır, "Mevcut tablo yeşil dönüşüm yatırımlarının gerçekleştirilmesini, sürdürülebilir, verimli ve çevreci bir üretim altyapısı kurmanın sektörümüzün geleceği için olmazsa olmaz olduğunu ortaya koyuyor. Biz bu süreci bir risk alanı olarak değil, yeni bir fırsat penceresi olarak görüyor; düzenleyici çerçevemizi ve destek mekanizmalarımızı güncelleyerek üreticimizi yeni dönemin standartlarına süratle hazırlıyoruz. Elbette burada kilit unsur sanayicilerimizin yatırım ihtiyacını adresleyen finansmana erişimidir. Yatırım teşviklerimizi daha etkin mekanizmalarla ikiz dönüşüme yönlendirmeyi hedeflediğimiz Yeşil Dönüşüm ve Dijital Dönüşüm Destek Programlarımızı süratle hayata geçirdik. Program doğrultusunda, işletmelerimizin ikiz dönüşümde ihtiyaçlarını adresleyecek yol haritalarını sunmalarını bekliyoruz. Sunulan yol haritalarıyla uyumlu yatırımlara, ileri düzeyde destekler sağlıyoruz. Türk sanayisi ile uluslararası finans kuruluşlarının net sıfır emisyon hedefine yönelik çabalarını birleştiren ve bu kuruluşların finansal kaynakları, uzmanlığı ve bilgi birikiminden istifade eden çalışma modellerini hayata geçirmeye yönelik önemli çalışmalar yaptık" dedi.
"Türk sanayini ülkemizin dört bir yanında daha ileriye taşıyacağız"
Bakan Kacır, Dünya Bankası iş birliği ile yürüttükleri ’Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’, ’Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ ve ’Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi’ ile 1 milyar doların üzerinde finansmanı sanayicilerimize, KOBİ’lerimize ve yeşil teknoloji girişimlerimize kazandırdıklarını söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti;
"Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Türkiye Sanayi Karbonsuzlaştırma Yatırım Platformuyla, sanayimizin yeşil dönüşüm yatırımlarına 2030’a kadar 5 milyar avroluk uluslararası finansman sağlamak üzere adım attık. Yeni yatırımların önünü açacak yatırımcı dostu programlarımız ve desteklerimizle Türk sanayini ülkemizin dört bir yanında daha ileriye taşıyacağız. Bizler bu ülkenin büyümesine, kalkınmasına omuz veren, yükümüzü paylaşan her bir yatırımın yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kıymetli tesis gibi; milletimize iş olacak, evlerine aş olacak, ülkemize güç katacak yatırımların arkasında durmayı sürdüreceğiz. Yatırım teşviklerimizle, planlı sanayi alanlarıyla, KOBİ’lerimize sağladığımız imkânlarla ve bölgesel kalkınma projelerimizle Bilecik’in kalkınmasına hız kazandırmaya devam edeceğiz."
"SGK işveren payının yarısını 2 yıl boyunca bakanlığımız karşılayacak"
Kacır konuşmasının devamında, "Bakınız, Bilecik’te sanayinin çarklarının hızla dönmesi adına Bilecik 3 OSB ve Gölpazarı Gıda OSB’yi kurduk. Yeni kurulan bölgelerimiz ve mevcut OSB’lerimizin genişleme çalışmalarıyla toplam OSB alanımızı bin 230 hektardan 2 bin 411 hektara yükselttik. Şehrimizde gerçekleşecek yatırımlar için 690 teşvik belgesi düzenledik. 147 milyar lira sabit yatırımın ve 25 bin 700’ün üzerinde istihdamın önünü açtık. Cumhurbaşkanımızın kararıyla yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi doğrultusunda, ilimizde gerçekleştirilen yatırımları güçlü şekilde desteklemeye devam ediyoruz. İlimizde yapılacak öncelikli yatırımlarda istihdam edilecek çalışanların SGK İşveren Payının yarısını 2 yıl boyunca Bakanlığımız karşılayacak. Yatırımın Organize Sanayi Bölgelerimizde gerçekleşmesi durumunda ise bu süre 4 yıla çıkacak. Bilecik’te yapılacak yatırımlarda kullanılacak krediler için finansman desteğini 24 milyon liraya çıkardık. Yatırım kredilerinde 10,13 puan faiz/kar payı desteği sunuyoruz. Yatırımın niteliğine göre yüzde 30’a varan yatırıma katkı oranı ile vergi indirimi sağlıyoruz. Yatırım makinelerinde KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti uyguluyoruz" dedi.
"Bölgesel gelişme ulusal stratejimizde Bilecik’te katma değerli gıda ürünleri imalatını öncelikli sektör olarak belirledik"
Bakan Kacır son olarak, "Yeni teşvik sisteminin temel unsurları arasında yer alan Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı ile atıl kaynakların kullanılması, yerel ihtiyaçların karşılanması, bölgelerin yetkinlik ve teknoloji üretim düzeyinin geliştirilmesi için adım attık. Program kapsamında; Bilecik’te gerçekleştirilecek; Şerbetçiotu ve diğer tıbbi aromatik bitkilerden katma değeri yüksek ürünler üretimi, cam elyaf üretimi, teknik (ileri) seramik ürünleri üretimi ile keçi yetiştirme ve keçi ürünleri işleme tesisi yatırımları için nitelikli destekler sunuyoruz. Bu yatırımlarda 240 milyon liraya kadar finansman desteği sağlıyoruz. Bölgelerimizde güçlü bir zemin üzerinde yükselttiğimiz bu kazanımları daha ileriye taşımak amacıyla yeni stratejiler belirliyor, şehirlerimizi topyekûn kalkındıracak hamleleri tek tek gerçekleştiriyoruz. Bölgesel gelişme ulusal stratejimizde Bilecik’te katma değerli gıda ürünleri imalatını öncelikli sektör olarak belirledik. Stratejimiz ile önümüzdeki dönemde Bilecik’te yeni yatırımları inşallah devreye alacağız. Türkiye için taş üstüne taş koyan tüm yatırımcılarımızın, emeğin, gayretin, alın ve akıl terinin önünü açmaya bu ülkenin büyümesine, kalkınmasına omuz veren, yükümüzü paylaşan her bir yatırımı tüm imkanlarımızla desteklemeye devam edeceğiz. Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejimizde Bilecik’te katma değerli gıda ürünleri imalatını öncelikli sektör olarak belirledik. Stratejimiz ile önümüzdeki dönemde Bilecik’te yeni yatırımları inşallah devreye alacağız. Türkiye için taş üstüne taş koyan tüm yatırımcılarımızın, emeğin, gayretin, alın ve akıl terinin önünü açmaya; bu ülkenin büyümesine, kalkınmasına omuz veren, yükümüzü paylaşan her bir yatırımı tüm imkânlarımızla desteklemeye devam edeceğiz. Ülkemiz sanayini yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında rekabetçi ve sürdürülebilir bir temelde daha da güçlendirmek için çalışmayı sürdüreceğiz" ifadelerine yer verdi.