|
Tweet |
Anma programı üniversite akademik ve idari personeli ile öğrencilerin katılımlarıyla, Rektör Prof. Dr. Kamil Çolak tarafından ESOGÜ Atatürk ve Gençlik Anıtı’na çelenk konulması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Anıttaki törenin ardından ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki protokol katılımlı anma programına geçildi. Program ESOGÜ Yönetimi’nin yanı sıra Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Muharip Hava Kuvveti ve Garnizon Komutanı Hv. Org. Rafet Dalkıran, Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Hasan Ünal, Hava Savunma Komutanı Hv. Plt. Tümg. Selçuk Aygün, Hv. Svn. K. Kur. Bşk. Hv. Tuğg. İhsan Kaplan, Hava Sahası Kontrol Komutanı Hv. Tuğg. Hakan Cirit, Muh. Hv. Kuv. K. Eh. K. Hv. Plt. Tuğg. Mehmet Sertaç Seymen, Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsa Tuncay, 1. İdare Mahkemesi Başkanı Dr. Levent Akdoğan, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan ve diğer protokolün katılımlarıyla gerçekleştirildi.
ESOGÜ Halkbilim Uygulama ve Araştırma Merkezi (HAMER) Türk Halk Müziği Topluluğu’nun sunduğu "Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar" ile başlayan anma programı, Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yonca İldeş’in konuşmacı olduğu "Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası" konulu konferans ile devam etti. Konuşmasında Atatürk’ün dış politikasının gerçekçi olduğunu belirten Prof. Dr. İldeş, bu politikanın maceracılıktan uzak durmayı hedeflediğini ve milli menfaatleri gerçekleştirme konusunda ise kararlı olmayı amaçladığını ifade etti. Atatürk döneminde siyasi, mali, iktisadi, askeri, kültürel açıdan tam bağımsızlığın hedeflendiğini belirten Prof. Dr. İldeş, bu ilkeden hareketle milli mücadele süresince batılı devletlerle yapılan müzakerelerde ve Lozan görüşmeleri sırasında ve sonrasında bağımsızlık ilkesine gölge düşürülmemesine azami derecede hassasiyet gösterildiğini söyledi. "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ile özdeşleşen Atatürk dönemi Türk dış politikasının teslimiyetçi ve pasifist bir dış politika olarak algılanmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. İldeş, tam aksine bunun; bölgesinde ve dünyada barışı korumada üzerine düşeni gerçekleştiren, barış içinde yaşamak için güvenlik odaklı gerekli hazırlıkları yapmayı hedefleyen ve gerekirse barış için savaşa hazır olmayı amaçlayan bir anlayış olduğunu vurguladı.